Cuma, Aralık 20, 2024

Biz Kimiz?

Gençlik Komünleri;  anti-kapitalisttir. Vitrinlere değil ufuk çizgisini yakalamak için gökyüzüne bakar. Gençliğin, bugünden veya yakın gelecekte toplumsallaşan proletaryanın bir parçası olacağı bilinci ile mücadele eksenini doğrudan sınıf ekseninde kurar. Sınıfsal/toplumsal tüm mücadele dinamikleri ile buluşur. Bu mücadelelerle dayanışma içinde olmaktan öte bu mücadelelerin bir bölüğü olarak kendisini kurar. Genel olarak eğitimin, sermayenin çıkarlarına göre düzenlenmesine karşıdır. Liselerde ve üniversitelerde staj sömürüsüne karşı mücadele eder. Eşit ve parasız eğitim talebi her daim gündemindedir. KYK bursu adı altında borçlandırılarak, çalışarak yaşamaya mahkûm edilen köleler olmayı reddeder. İnternete erişemediği için eğitimden mahrum kalan, çocuk yaşta işçileşen, harç, sınav ve gereç parasını ödeyemeyen gençlerin sesine ses katar, omzuna omuz verir ve bu zeminde kavgayı örgütler.

Gençlik Komünleri; anti-emperyalisttir. Emperyalizme karşı mücadeleyi emperyalizmin içsel bir olgu olduğunun da bilinci ile antikapitalist mücadele ile birlikte yükseltir. Her türlü emperyalist müdahaleye, işgal ve ilhaka karşıdır. Bunun ötesinde, Türkiye Cumhuriyeti burjuvazisinin ve faşizmin, her türlü emperyal müdahalesine karşı da mücadele eder. Ortadoğu’nun bir kan gölüne dönüşmesinde ve Suriye, Kürdistan, Libya, Filistin, Ermenistan vb. ülkelerdeki çocukların gözyaşında, emperyalistler ile birlikte kendi burjuvazisinin de payı olduğunun idrakindedir.

Gençlik Komünleri; anti-faşisttir, özgürlük için mücadele eder. Siyasal özgürlükler için mücadelesini faşist devleti yıkma mücadelesine bağlar. Düşünce, ifade, örgütlenme, eylem özgürlüğü için mücadeleyi bu perspektifle yürütür. Üniversitelerde kayyumları reddeder ve özerk, demokratik, bilimsel akademik eğitimi savunur. Liseler ve üniversitelerdeki her türlü özgürlük karşıtı ve faşist uygulamaya, örgütlenmeye, bireylere, bürokratik yapılanmaya, polise ve ÖGB’ye karşıdır. Ve onlara karşı her türlü fiili meşru mücadeleyi öz-savunma temelinde örgütler; yetmez hesap sorar. İktidarın dayatması olan tüm disiplin uygulamalarını reddeder. Buna işaret eder ve buna karşı her biçimde mücadele eder.

Gençlik Komünleri; inceltilmişinden kabasına her türlü şovenizmle arasına net sınır çizgileri çeker. Şovenizm zehrine karşı mücadeleyi ezilen Kürt halkının özgürlük mücadelesini kendi mücadelesi kılarak, Suriyeli mültecilere dönük artan şoven histeriye karşı net tutum alarak, ezilen azınlık milliyet ve mezheplerin haklarını savunarak ve aktif dayanışmayı örgütleyerek sergiler. Şovenizmin yarattığı göçmen karşıtlığını kabul etmez. Mahallelerde birlikte yaşadığımız göçmenlerle ortaklaşır, onlara atılan her taşı kendisine atılmış sayar.

Gençlik Komünleri; cinsiyetçiliğe karşı net tutum alır. Kadın özgürlük mücadelesini yaşamın her alanında temel mücadele ekseni olarak belirler. Patriyarkal kapitalist sisteme karşı mücadeleyi her alan ve düzeyde, hem içeride hem de dışarıda yürütür. Kadın hareketinin mücadelesini sahiplenir. Adeta cins kırımına dönüşen kadın cinayetlerine ve kadına yönelik erkek/devlet şiddetine karşı mücadele eder. Kadınların öz-savunma mücadelesini sahiplenir, öncü çıkışlarıyla bu mücadelenin önünü açar. Özgün kadın örgütlenmeleri ile bu mücadeleye omuz verir, takip eder ve devrimcileştirmeye çalışır.

Gençlik Komünleri; ezilen tüm cinsel kimliklerin mücadelesini savunur. LGBTİ+’lara dönük son dönemde artan saldırılara karşı mücadele eder.  Homofobi ve transfobi ile hem içte hem de dışta mücadele yürütür.

Gençlik Komünleri; gençliğin öfkesini ve isyanını, yaratıcı yıkıcılığa dönüştürmeye ve bir nitelik olarak açığa çıkartmaya çalışır. Komünizmin özgürlük dünyası için savaşım vermek isteyen gençliğin ilk adresidir. Bir hareket tarzı olarak, bunun için öncü eylemleri ve bilinci icra eder. Oluşturduğu bilince içkin hale gelir, bir ilke olarak gençliğin doğrudan eylemlerinin önünü açar, kendiliğinden gelişen hareketleri takip eder, itekler, “militan aşısı” yapar. Yıkar, yıktığının üzerinde kendi yarınını yaratır. Bu bağlamda, faşizme karşı yöneltilen her türden devrimci şiddeti meşru görür.

Gençlik Komünleri; bireyi kolektife, kolektifi bireye içerili hale getirir; birleşerek üretmeyi, paylaşarak çoğalmayı ve mücadele ederek özgürleşmeyi hedefler. Tüm yeti ve yetenekleri ile gelişme ihtiyacını etinde kemiğinde hisseden ve fakat özgürlük ihtiyaç ve özlemleri kapitalist sistemin sınırlarına çarpa çarpa daha da yakıcılaşan, mücadele istek ve arzusu daha da gelişen gençliğin öz-örgütlülüğüdür. Bireyin özgür gelişimini sağlamayı hedefler. Karar süreçleri ile doğrudan katılımı, bir ilke olarak uygulamaya sokar.   “Kendi kararlarımızı kendimiz vermek istiyoruz; dışımızda ve üstümüzde hiçbir gücün bizi yönetmesini, tahakküm altına almasını istemiyoruz” diyen gençliğin öz-örgütlüğüdür.

Gençlik Komünleri; doğa-insan uyumluluğunu esas alır. Doğanın tahribine ve canlıların katledilmesine karşı mücadele eder. Kapitalizm ve iktidar karşıtı her türden ekolojik mücadeleyi sahiplenir. Bu zeminde hem bir öncü hem bir artçı olarak kendisini konumlandırır.

Gençlik Komünleri; sermayenin ve iktidarın kitleler üzerinde oluşturmaya çalıştığı ideolojik-kültürel hegemonyaya karşı mücadele eder. Örgütlendiği ve var olduğu her alanda, komünizmin özgürlük dünyasına doğru gelişen ve genişleyen bir karşı-kültür oluşturmayı amaçlar. Bu minvalde dolaşımda olan tüm iktidar karşıtı karşı-kültürler ile etkileşime girer, onların içerisindeki devrimci olasılıkları-olanakları yoklar ve onları içerir. Kendisine ait özgün kültür-sanat çalışmaları yapar; yapmak isteyene destek olur, imkân sağlar.

Gençlik Komünleri; daha baştan enternasyonalist bir çizgide gelişir. Neo-liberal kemer sıkma ve yoksullaştırma programlarına ve özgürlük yoksunluğuna karşı dünyada gelişen isyan dalgasından beslenir. Ve bu isyan dalgasını; eğitimli işçi-işsiz gençliğin, geleceksizlik girdabında umutsuzca çırpınan üniversite ve lise gençliğinin, yoksulluk ve sefaletten başka payına bir şey düşmeyen varoş gençliğinin, öfkesiyle besler. Komünist ütopyasının muhtevası ve bu nesnellik nedeniyle enternasyonalisttir. Dünyadaki bütün devrimci gençlik hareketlerini kendinden görür, omuz verir, dayanışır, yoldaşlaşır.

Yani Gençlik Komünleri olarak bizler geleceğin çağrıcısı olan, ancak kendi geleceği sistem tarafından çalınmış gençleriz. Ancak bizler geleceğin bugünden inşa edilmesi gerektiğini bilerek, bugünün mücadelesini örüyoruz. Yani biz yaşam alanlarımızı işgal eden ve yok eden sistemde yarıklar açarak, geleceğe bir yol çizmek için mücadele etmeye cüret edenleriz.

Devletin, kapitalizmin ve faşizmin karşısında uzlaşmayan gençler olarak; patronların baskısına, burjuvanın sömürüsüne, erkek egemenliğe, devlet politikalarına karşı kendi devrimci mücadelemizi ve komünlerimizi yaratacağız.

Biz Gençlik Komünleri’yiz. Biz yarını tüm ezilenler ve sömürülenlerle beraber yaratacağız.

Yarın Komünist Toplumsal Devrimdir!

Yani; Ya Bir Yol Bulacağız, Ya Bir Yol Açacağız!